25 Nisan 2017 Salı

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

Kenan Kaffar

5N1PR Essentra Mesan Kilit'in iletişim ajansı oldu

5N1PR İletişim Danışmanlığı'na yeni müşteri...

Birçok sektöre iletişim danışmanlığı hizmeti veren 5N1PR İletişim Danışmanlığı, Essentra’nın satın aldığı 75’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren Mesan Kilit’e stratejik iletişim danışmanlığı, pazarlama iletişimi, etkinlik yönetimi, medya ilişkileri, kriz iletişimi, itibar yönetimi ve lider iletişimi alanlarında hizmet verecek.
Bünyesine kattığı müşterilerle hizmet ağını sürekli genişleten 5N1PR, STK, Bilişim, Turizm, İnşaat, Gıda ve perakende, Lojistik,  gibi sektörlerin öncü markalarına iletişim danışmanlığı hizmeti veriyor.
- See more at: http://www.medyatava.com/haber/5n1pr-essentra-mesan-kilitin-iletisim-ajansi-oldu_144322#sthash.C9oBq4kG.nKycy5oN.dpuf

Kenan Kaffar

Türk deri sektörünün, Rusya ile de ilişkilerin düzelmesiyle atağa geçmesi ile birlikte Türkiye’nin dünyanın en büyük deri ihracatçılarından biri olabileceğine vurgu yapan Şenocak, şu açıklamalarda bulundu:
“2017 yılının ilk çeyreğini bitirdiğimiz 31 Mart itibariyle ihracat rakamlarımız oldukça umut vaat edici bir görünümde. Deri ve deri mamulleri sektörümüzde ihracatımızda yüzde 14 oranında artış yaşanmış, sektörümüzün ihracatı 367 milyon dolara ulaşmıştır. Çeşitlendirdiğimiz ihracat pazarlarımızda Türk dericisi olarak grafiğimiz hep yukarı yönde seyrediyor. Yılın bu döneminde Avrupa Birliği ülkeleri en büyük ihracat pazarımız oldu ve bu pazarda yüzde 12 artış oranı kaydeden sektörümüz ihracatını 160 milyon dolara yükseltti” dedi. Yılın ilk çeyreğinde hem değer hem miktar bazında artış yaşandığını belirten Şenocak, “Dönemsel bazda baktığımızda ise, tüm alt ürün gruplarımızdan da ihracatımızda değer ve miktar bazında artış görülüyor, özellikle ayakkabı ihracatı bu dönemde ön plana çıkan alt sektörümüz. Miktar bazında baktığımızda ise sektörümüz 39 bin ton ihracat gerçekleştirerek yüzde 20’lik bir artış yakaladı. . Hükümetimizin ve Ekonomi Bakanlığımızın ihracatçıya verdiği teşvikler ve desteklerin artması ihracat rakamlarımıza da yansıdı. İhracatçının birçok sorununa çözümler üretildi, yeşil pasaport talebimiz olumlu şekilde sonuçlandı, finansmana erişimi ve yurt dışı pazarlama konularında da taleplerimizi yerine getirdiler. Hükümetimize ve bakanlıklarımıza teşekkür ediyoruz”
RUSYA PAZARINDA YÜZDE 74 ARTIŞ
Türk deri sektörünün geleneksel pazarı olan Rusya ile ilişkilerde yaşanan düzelmenin ihracat rakamlarına direkt olarak yansıdığını vurgulayan Şenocak, “Geleneksel pazarımız olan Rusya ile ilişkilerimizde yaşanan düzelme, tüm alt sektörlerimizde bu bölgeye ihracatımızın artmasını sağladı. Rusya’ya sektörümüzün ihracatında geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine göre yüzde 74 oranında artış yaşanmış durumda. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 21 milyon dolar olan ihracatımız bu yılın ilk çeyreğinde 37 milyon dolar seviyelerine çıkmış durumda" dedi.
Şenocak sözlerine şöyle devam etti:
"Bu pazarda özellikle en ön plana çıkan alt sektörümüz ise deri ve kürk konfeksiyon ihracatı oldu. Rus ekonomisinin iyiye gitmesi ve petrol fiyatlarının artmasıyla bu pazara olan ihracatımız da her geçen gün daha iyi seviyelere gelecektir. Rusya'daki olumsuz gelişmenin nedeni sadece son dönemdeki siyasi sorunlardan kaynaklanmıyordu. 2013 yılından itibaren dünyadaki parasal daralmadan dolayı Rusya'da bir gelir kaybı oldu. Bu nedenle bizim sektörümüzde talep daralması yaşandı. Yaşanan siyasi gelişmeler de son belirleyici nokta olmuştu ve geleneksel pazarımızda çok ciddi bir daralma yaşamıştık. Fakat bu pazara her geçen gün artan ihracatımız sektörümüze umut oluyor. Sadece mart ayı baz alındığında Rusya Federasyonu’na yaptığımız 16 milyon dolarlık ihracat ve yakaladığımız yüzde 93’lük artış bunun bir göstergesi"
İLK ÜÇ AYDA 4 FUAR, 3 UR-GE
Yılın ilk çeyreğinde İDMİB olarak 4 fuara katıldıklarına değinen Şenocak, “Bu seneye katıldığımız 4 fuar ile çok hızlı bir giriş yaptık. 130 firmamızla birlikte bu fuarlara adeta çıkarma yaptık. Hong Kong’ta katıldığımız APLF fuarına 41 firmamız ile en kalabalık milli katılımı gerçekleştiren ülkeydik. Katıldığımız fuarların hepsinde ülke olarak kendimizden söz ettirdik. Türk derisi dünyanın neresine giderseniz gidin bir markadır. KOBİ büyüklüğüne sahip firmalarımızda fuarlara, UR-GE projelerine daha aktif katılım sağladıklarında sektörümüz çok daha fazla mesafe kat edecek. Ülke çeşitliliğimizde Birlik olarak gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle artış göstermekte" açıklamalarında bulundu.
Şenocak, sözlerine şöyle devam etti:
"Gerçekleştirmeye başladığımız 3 tane UR-GE projemiz var, firmalarımızdan çok yoğun bir katılım söz konusu. Ur-Ge projelerimiz ile ihracatçılarımız yeni pazarlara açılacaklar. Bu projelerimizin de ihracatımıza katkısını önümüzde ki yıllarda kesinlikle rakam olarak göreceğiz. Katma değerli ürün ihracatımızda çok ciddi bir artış var fakat bunun rakamlara yansıması yarı mamul ihracatında yaşanan artıştan dolayı pek gözükmüyor. Ürünlerimizi yarı mamul olarak değil katma değeri daha yüksek mamul olarak ihraç etmek istiyoruz. Yarı mamul ihracatı kg başına ihracat birim fiyatımızı aşağıya çekmekte. Ürünlerimizi yarı mamul olarak değil katma değeri daha yüksek mamul olarak ihraç etmek istiyoruz”
http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1455717-deri-ihracati-367-milyon-dolara-ulasti 

Kenan Kaffar

Türkiye’de elektriğin yarısını 8 il tüketiyor



















Tecde Grup bünyesinde faaliyet gösteren elektrik tedarik şirketi Uzenergy Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uzun’un dünya elektrik tüketimiyle ilgili verdiği bilgiler dikkat çekici: “Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 7’si mega şehirlerde yaşıyor.



Dünya genelindeki 27 mega şehri göz önünde bulundurduğumuzda, bu şehirlerin enerji tüketimi ise bu nüfus oranına karşılık dünyanın toplam enerji tüketiminin yüzde 20’unu oluşturuyor. Bir mega şehir örneğinde toplam tüketilen enerjinin yüzde 45’ünün ticari ve endüstri yapılarında harcandığını görüyoruz. Örneğin tek başına New York’un tükettiği elektrik enerjisi bir bütün olarak Kenya’nın kullandığından kat ve kat fazla.” Türkiye’de elektrik tüketimin yüzde 28’si konutlarda, geri kalan yüzde 72’lik kısım ise ticari, kamu ve endüstride kullanılıyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 45’i (ilk sekiz şehrimiz) elektrik tüketiminin yüzde 50’sini kapsıyor.
BİR GÖKDELEN 3650 KONUTA EŞDEĞER
Her geçen gün artan enerji ihtiyacı, aşırı artan nüfusun getirisidir. Şehirleşme ve sanayinin her geçen gün gelişmesi de enerji ihtiyacını doğuran bir başka önemli etken. Uzenergy Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uzun, “Bir gökdelen tek başına 40.000 kw elektrik tüketimine sahipken, kent merkezinden daha uzakta yer alan müstakil konut yapılarında bu sayı 11 kw değerine yakın. Bu bir gökdelenin yaklaşık 3650 müstakil evin enerjisini kullandığını gözler önüne seriyor. Çözüm belki de tükettiğimizi nasıl daha iyi üretebileceğimizi bulmak değil, daha az tüketmeye nasıl yönelebileceğimizi araştırmaktan ve uygulamaktan geçiyor. Hüseyin uzun  dünyadaki  bu yeni enerji oyunuda’’  Gelecek Elektrik Enerjisi üzerine kurgulanmış olacak. Dünya’nın bu belirsiz yolculuğuna da, “Büyük Geçiş ” adını vermek uygun olur” dedi.


Türkiye’de elektriğin yarısını 8 il tüketiyor
ELEKTRİĞİN YÜZDE 66’Sİ FOSİL YAKITLARDAN
Hüseyin uzun önümüzdeki 10 yılda enerji talebinin iki katına çıkmasını bekliyoruz. ”2016 yılında Dünyada ihtiyaç duyulan elektriğin yüzde 66’sı fosil yakıtlardan yüzde 34’dü yenilenebilir enerji kaynaklarında üretilmiştir .Türkiye’ de 2016 yılında elektrik üretimimizin, yüzde 32,1’i doğal gazdan, yüzde 33,9’u kömürden, yüzde 24,7’si hidrolikten, yüzde 5,7’si rüzgârdan, yüzde 1,8’i jeotermalden ve yüzde 1,8’i diğer kaynaklardan elde edildi. Yani üretim kaynaklarımız dünyadaki üretim kaynaklarıyla eşdeğer çizgide hareket etmiştir. 2016 yılında Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 66’sı fosil yakıtlardan yüzde 34’ü yenilenebilir enerji kaynaklarında sağlanmıştır.  Elektrik enerjisinin bölgesel ve ülkesel boyutlarına baktığımızda enerji ile ilgili birçok konu milli hedeflere ve çıkarlara dayanmaktadır. Hüseyin uzun yeni enerji oyununda elektrik enerjisine bağımlılık ve elektrik enerji üretimi stratejileri dünya siyasetinde belirleyici rol oynayacaktır dedi . 
FATURALARDA FİYAT AVANTAJI
İnsan hayatında tartışmasız bir önceliğe sahip olan elektrik enerjisi, şirket ve kurumların maliyetini etkileyen en önemli unsurların başında geliyor. Bu yüzden enerji verimliliği toplumun ve sanayi kuruluşların gündeminde ön sıralarda yer alıyor.2015 yılında Elektrik Enerjisi Tedarik Lisansı alan ve Türkiye'nin tamamına hizmet sağlayan Uzenergy Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uzun, “Şuanda sektörde aktif olarak hizmet sağlayan 150 Elektrik Tedarik şirketinden biriyiz. Müşteri portföyümüzü genellikle sanayi kuruluşları ve yüksek enerji tüketim hacmine sahip kurumsal firmalar oluşturuyor” dedi. Uzun, şirket olarak iş ortaklarına elektrik tüketimi konusunda danışmanlık hizmeti de vererek faturalarda fiyat avantajı sağladıklarına dikkat çekti.
HEDEF İLK 20 İÇİNDE YER ALMAK

Türkiye’de 41. milyon tüketici olduğuna bunların 8,8 milyonu serbest tüketici vasıflarına sahip olmasına ragmen  serbest tüketici olmayı tercih edenlerin sayısı ise Şubat 2017 ’ta 3 milyon 69 bin  vurgusunu  yapan Tecde Group şirketi Uzenergy Başkanı Uzun, şu bilgileri verdi; 2017 Ocak ayı verilerine göre  “Elektrik tüketiminin yüzde 39,18 ’sı sanayi kuruluşlarında, yüzde 30,01’u meskenlerde, yüzde 28,03’sı ticarethanelerde, yüzde 2,25’i aydınlatmada ve yüzde 0,44’ü ise tarımsal sulamalarda kullanılıyor. Uzenergy olarak özellikle sanayi alanında kullanılan elektrik tüketimine talibiz ve büyüme hedeflerimizi bu alanda gerçekleştireceğiz. Orta vadede sektörde hizmet veren ilk 20 firma içerisinde olmayı hedefliyoruz.”

Kenan Kaffar

“Türkiye’deki seyahat acentelerini dünyaya entegre ediyoruz”
190 üzeri ülkede hizmet veren, dünyanın en yaygın kullanılan havayolları internet rezervasyon motoru ve küresel seyahat endüstrisinin lider teknoloji çözümleri sağlayıcısı Amadeus’un Türkiye Genel Müdürü Eric Willems, “Türkiye’de ki seyahat acentelerini dünyaya entegre ediyoruz” dedi.


Türkiye’de 1994 yılından beri faaliyet gösteren, küresel seyahat endüstrisinin lider teknoloji çözümleri sağlayıcısı Amadeus Türkiye Genel Müdürü Eric Willems, “Türkiye’de 1000’den fazla anlaşmalı turizm acentesi ve 4900’den fazla rezervasyon terminalimiz bulunuyor. Bu rakamlarla Türkiye’de pazar lideriyiz. Türkiye’deki acenteleri dünyaya entegre ediyoruz. Çalıştığımız acentelere sadece teknik destek ve bilişim desteği değil danışmanlık hizmeti veriyoruz. Turizm profesyonellerinin uluslararası sertifika almalarına yardımcı olan bir eğitim merkezimiz bulunuyor. Türkiye’de 20’den fazla üniversitenin turizm bölümlerinde Amadeus terminalleri bulunuyor ve Amadeus Türkiye’nin sertifika verdiği öğretmenler görev yapıyor. TURSAB ile çok ciddi iş birlikleri kuruyoruz. Beraber eğitimler veriyoruz. Turizm sektörünün gelişebilmesi için kullanıcılara en hızlı, en uygun ve en kapsamlı çözümleri sunabilmek için çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Kesintisiz bir müşteri destek bölümümüz var” diye konuştu.
30 YILLIK BİRİKİM
Global’de 2017 yılı itibariyle 30. yıllarını doldurduklarına vurgu yapan Willems, 1987 yılında kurulmuş olan Amadeus’un bu yıl 30.yılını kutladığını belirtti. 30 yılın henüz bir başlangıç olduğunu ifade eden Eric Willems, 30 yıldır iş birlikleriyle ve inovasyonla seyahat ve turizm sektörünü hep daha ileriye taşıdıklarını söyledi. Bu hedef doğrultusunda Amadeus'un dünyada 20 lokasyonda araştırma ve geliştirme merkezi bulunduğunu ve 2004 yılından bu yana Ar-Ge’ye 4 milyon euro'dan fazla yatırım yaptığını sözlerine ekledi. Willems, bugün dünyanın her tarafındaki müşterilerine milyarlarca insanın seyahatlerini daha iyi planlamaları için çözümler sunduklarını belirtti.
Amadeus’un hizmet verdiği müşteri grupları arasında hava yolları, oteller, demir yolları ve deniz taşımacılığı firmaları gibi seyahat hizmetleri sunan şirketler, turizm acentaları ve web siteleri, seyahat yönetimi firmalarının yer aldığını ifade eden Eric Willems, “30 yıllık global tecrübemizle Amadeus Türkiye olarak turizm ve seyahat sektörünün gelişimine katkı sağlayacak yenilikler ve çözümler sunuyoruz. Amadeus, Madrid’deki genel merkezi, Nice’teki geliştirme merkezi, Erding’deki operasyon merkezi ve dünya çapında 71 yerel Amadeus ofisi ile 190 üzerinde ülkede 14 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor” dedi. Hali hazırda var olan çözümlerin yanı sıra yeni geliştirdiğimiz ve Türkiye’de tek olan platformumuz Amadeus360 ile seyahat acentelerinin günlük işlerini kolaylaştıracak pratik çözümler sunuyoruz. Geleneksel rezervasyon sisteminin dışında otel, tren, otobüs gibi tüm ihtiyaçları bir arada karşılayabilen bir platform. Seyahat acenteleri Amadeus360 platformunu kullanarak şu anda 31’den fazla küresel ve bölgesel otel sağlayıcısının ürünlerinin dağıtımını tek bir kanaldan yapabiliyor” dedi.


http://www.hurriyet.com.tr/turkiyedeki-seyahat-acentelerini-dunyaya-entegre-ediyoruz-40426434

Kenan Kaffar

5N1PR İletişim’e enerji sektöründen yeni müşteri

5N1PR İletişim Danışmanlığı, iş ortaklarına enerji danışmanlığı hizmeti vererek sektörde fark yaratan Uzenergy’nin iletişim ajansı oldu.
STK, bilişim, turizm, inşaat, gıda, perakende, lojistik ve enerji gibi birçok sektöre iletişim danışmanlığı hizmeti veren 5N1PR İletişim Danışmanlığı müşteri portföyünü genişletiyor.
5N1PR İletişim, Tecde Group bünyesinde faaliyet gösteren elektrik tedarik şirketi Uzenergy’e stratejik iletişim danışmanlığı, kurumsal itibar yönetimi, etkinlik yönetimi, medya ilişkileri, kriz iletişimi ve lider iletişimi alanlarında hizmet verecek.
http://www.marketingturkiye.com.tr/haberler/5n1pr-iletisime-enerji-sektorunden-yeni-musteri/

Kenan Kaffar

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), geçtiğimiz yılın başarılı ihracatçılarını 12 Nisan Çarşamba günü ödüllendirdi. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları Ödülleri Töreni’ninde; demir çelik eşya, alüminyum mutfak eşya, alüminyum inşaat aksamı, metallerden kilitler, metal mobilya, demir çelik döküm gibi 21 farklı kategoride 71 başarılı ihracatçı ödülün sahibi oldu.

Törenin açılışında konuşan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Rıdvan Mertöz, ülke olarak zor geçen bir yılın ardından, üretimin kesintiye uğramadan devam edeceği mesajını 2016 yılında gerçekleştirdikleri 6,2 milyar dolarlık ihracat ile veren birlik üyelerine teşekkür etti.


Mertöz, şu açıklamalarda bulundu:
"İDDMİB olarak hiçbir zaman tek bir pazara bağlı kalmadan, alternatif pazar arayışlarını sürdürerek ve katma değeri yüksek ürünlerle ihracatımızı artırmaya çalıştık. 2017 yılını yüzde 8’lik bir büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. Bu yolda başarıyla ilerlemeye devam etmek için AR-GE, inovasyon, markalaşma ve endüstriyel tasarım konularına çok önem veriyoruz. Bu bilinçle bu sene İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nın 12.’sini düzenledik. Tasarım Yarışmalarımızı yeni sektörlerimiz için de düzenlemek üzere çalışmalara başladık"
Mertöz, faaliyetleri hakkında şunları söyledi: 

"Tüm alt sektörlerimiz kapsamında 6 UR-GE projesi yürütüyoruz. Sektörel toplantıların yanı sıra 50 firmamızı yönetim kurulu üyelerimizle beraber fabrikalarında ziyaret edip, sorunlarını ve isteklerini dinledik. Tüm ihracatçılarımızı 2017 yılında Türkiye algısını daha olumlu yönde değiştirmek için çabalarımızı yoğunlaştırmaya ve ülke ekonomisinin geleceğe daha kararlı ilerleyebilmesi adına payımıza düşeni yapmaya davet ediyorum"

AR-GE TASARIM VE İNOVASYON ŞART
Dünya ticaretindeki daralmaya değinen Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, "Son dönemde ekonomik kurallar ve sınırlar çok değişti, dünyada ticaret daralıyor buna bağlı olarak büyüme azalıyor. Türkiye’de yaşanan tüm olumsuzluklar da göz önünde bulundurulduğunda, doğrudan gelen yabancı sermaye miktarının 12 milyar dolar olması ihracatçımızın başarısıdır" dedi. 

ARGE ve inovasyonun ihracatı artırmadaki önemine vurgu yapan Metin, şunları söyledi:

"Ekonomi bakanlığı olarak ihracatçımızı 3 ana hedef üzerinde destekliyoruz bunlar: yeni ihracatçı, yeni pazar ve yeni ürün. Bundan dolayı önümüzdeki günlerde yeni ihracatçıların aramıza katılması, yeni ürünler ile ihracatımızın artması ve yeni pazar imkanlarıyla da yine ihracatımızın artırılmasına yönelik desteklerimiz devam etmekte. İhracatımızı artırmak için en önemli noktalardan biri olan katma değerli ürün üretme noktasında gayret etmeliyiz. Bunun için de AR-GE tasarım ve inovasyon şart"

2017 YILI İHRACATTA ATILIM YILI OLACAK
2017 senesinin ihracat hedeflerine ulaşılmasında büyük umut vaat ettiğini vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, şu açıklamalarda bulundu:

"2017 yılını ihracatımızda atılım yılı ilan ettik. Bunu söylerken de azimli ihracatçılarımıza ve bizlere her daim destek olan kıymetli Hükümetimize güvendik. İ̇lk üç ayda ihracatımız yüzde 10’a yakın bir artış gösterdi. Yıl genelinde de ihracatımızın bu oranlarda artmasını ve 155 milyar dolar seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. Bununla birlikte, 2017 yılında sadece ihracatta değil, üretim ve istihdam alanında da atılımlar yapalım istiyoruz.’’ diye konuştu. 2023 yılında dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almayı ve ilk 10 ekonomi arasında yer almayı hedeflediklerini belirten Büyükekşi, ‘’ Bu noktada, bizlerin en büyük destekçisi Ar-Ge, İnovasyon, Tasarım ve Markalaşma olacak. Bugün, kibrit kutusu büyüklüğünde bir bilgisayar işlemcisinin fiyatı 400 dolar. Aynı fiyata neredeyse 1 tona yakın inşaat demiri ihraç ediyoruz. Işte buradan hareketle, ülke olarak kg başı ihracat değerini artırmalıyız. Katma değeri yüksek ürünler ihraç etmeliyiz. Geçen aylarda İran, Dubai, New York ve Chicago TTM’lerimizin soft açılışlarını yaptık. Yakın bir gelecekte Londra ve Moskova’da TTM açılışlarımızı yapacağız"
http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1461522-iddmib-ihracatin-metalik-yildizlari-odulleri-verildi

Kenan Kaffar




https://twitter.com/5n1pr

Kenan Kaffar

Talal Abu Ghazaleh'ye sürdürülebilir turizm yılında önemli görev

ANKARA, (DHA) - ULUSLARARASI Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı olan 2017'de Talal Abu Ghazaleh Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) Özel Büyükelçisi oldu.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) Uluslararası Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Yılına (IY2017) özel katkılarımdan dolayı büyük sorumluluklar ve zorlukları olan özel büyükelçilik görevine getirilen Uluslararası İşbirliği Platformu Onursal Başkanı Talal Abu Ghazaleh, "Uluslararası Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Yılında bu göreve seçilmiş olmaktan büyük onur duyuyorum. Bu onur sayesinde, bölgede ve dünyada turizmi desteklemeye ve geliştirmeye çalışacağım. Günümüzde turizm sektörü, gelişmiş ülkelerde gayri safi yurtiçi hasılanın ve iş gücünün onda birinin sorumluluğunu üstlendiği için hesaba alınması gereken bir güç olduğunu kanıtlamıştır. UNWTO verilerine göre turizm sektörünün dünyadaki uluslararası ihracatın yüzde 7'sini gerçekleştirip, dünyadaki toplam istihdamın on birde birini sağlıyor ve dünya ülkelerinin GSYİH rakamlarının içinde yüzde 10'luk paya sahip. Turizm sektörü iyi yönetildiği takdirde ekonomik büyüme, sosyal gelişme ile kültürel ve doğal varlıkların korunmasını aynı anda sağlamak mümkün olabilir. Uluslararası İşbirliği Platformu Onursal Başkanı olduğum için Türkiye'yi sıklıkla ziyaret ediyorum. Uluslararası İş Birliği Platformu'nun 7 yıldan beri düzenlediği Boğaziçi Zirvesi'nde her yıl yaklaşık 60 ülkeden birçok iş insanı İstanbul'da ağırlanıyor. UİP'in turizm sektörünün sürdürülebilirliğine hizmet edebilme gücünden yararlanma niyetindeyim" diye konuştu.
DÜNYA TURİZMİ KÜRESEL TERÖRÜN TEHDİDİ ALTINDA
Yakın tarihte dünyanın her yerinde yaşanan uluslararası terör saldırılarının turizme etkisine vurgu yapan Ghazaleh "Dünya turizmi son dönemde küresel terörün tehdidi altında. Yakın tarihte yaşanan saldırılar, Türkiye ve vatandaşlarını daha da güçlendirdi. Türkiye'nin turizmdeki tüm tecrübeleri, diğer ülkelere ilham kaynağı olmuş ve örnek teşkil etmiştir. Türkiye'nin birçok şehrinin kendine özgü değerleri var. Çoğu zaman "Türkiye'nin turizm başkenti" olarak anılan Antalya'nın bu unvanını kısa sürede geri alacağını düşünüyorum. Türkiye'nin turizm alanında birçok çalışması var. Türkiye'yi yakından tanıyan biri olarak Türk turizm sektörünün toparlanacağına inancım tam." dedi.

 http://www.hurriyet.com.tr/surdurulebilir-turizm-yilinda-onemli-gorev-40433763

Kenan Kaffar

Avustralya'ya Doğal Taş İhracatı


Avustralya'ya Doğal Taş İhracatı
Dünyanın en küçük kıta ülkesi Avustralya, Türk doğal taş sektörünün iştahını kabarttı. Çin ve İtalya’nın ardından Avustralya’ya doğal taş ihraç eden üçüncü ülke konumunda yer alan Türk ihracatçısı, İtalya’nın tahtına göz dikti.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Selçuk Çevik, 2016 yılında Türkiye’den Avustralya’ya 30 milyon 842 bin dolarlık ihracat gerçekleştiğini söyledi. Bu ülkeye en fazla ihracat yapan ülkeler arasında ikinci sıradaki İtalya’nın, 32 milyon dolarlık doğal taş sattığını kaydeden Çevik, “İhracat yaptığımız ülkeler içinde Avustralya 10’uncu sırada yer yer alıyor. Hedefimiz Avustralya’ya 2016 yılında yaptığımız 31 milyon dolarlık ihracatımızı fuarında etkisiyle yüzde 20 artırarak 37 milyon dolara çıkarmak. Bu pazardan daha fazla pay alabiliriz” dedi.
Avustralya’nın sektördeki en önemli etkinliği olma özelliği taşıyan fuarın geçtiğimiz yıl tüm dünyadan büyük ilgi gördüğünü kaydeden Çevik, “Geçen yıl fuarda 300’ün üzerinde firma katılımcı olarak yer aldı. Fuarı 6 bin 659 kişi ziyaret etti. Fuar süresince 740 farklı ürün sergilendi. Fuara bu yıl da birçok ülkeden yapı ve inşaat sektörü profesyonellerinden katılım ve ziyaretçi bekliyoruz” diye konuştu.
Çin’in Avustralya’ya 98 milyon dolarlık doğal taş ihracatıyla ilk sırada yer aldığını ifade eden İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Çevik, “Çin’in avantajları büyük, iş gücünün uygunluğu ve en önemlisi Avustralya kıtasına yakın olması dolayısıyla ticareti daha kolay. Bu pazarda rakibimiz İtalya. Onların taşlarından daha iyi taşlarımız var. Çok kaliteli üretim yapan fabrikalarımız mevcut. Bizim Avustralya’ya İtalya’dan daha fazla taş satmamamız için hiçbir neden yok. Fuara daha önce bireysel katılımlar olmuş fakat ilk defa bir milli katılım düzenleniyor. İtalya’dan daha fazla doğal taş satabilme kapasitesine sahibiz” diye konuştu.
http://www.milliyet.com.tr/avustralya-ya-dogal-tas-ihracati-istanbul-yerelhaber-1992025/

24 Nisan 2017 Pazartesi

Kenan Kaffar

Amadeus’un Türkiye'deki iletişim ajansı belli oldu

Birçok sektöre iletişim danışmanlığı hizmeti veren 5N1PR, dünyanın önde gelen firmalarının tercih ettiği teknoloji sağlayıcısı ve iş ortağı, 195 ülkede hizmet veren Amadeus’u müşteri portföyüne ekledi.

5N1PR Amadeus’a: stratejik iletişim danışmanlığı, pazarlama iletişimi, kurumsal iletişim, etkinlik yönetimi, medya ilişkileri, kriz iletişimi, itibar yönetimi ve lider iletişimi alanlarında hizmet verecek.

Kenan Kaffar

5N1PR İletişim, portföyüne enerji kattı!

5N1PR İletişim, portföyüne enerji kattı!5N1PR İletişim Danışmanlığı, iş ortaklarına enerji danışmanlığı hizmeti vererek sektörde fark yaratan Uzenergy’nin iletişim ajansı oldu.

STK, bilişim, turizm, inşaat, gıda, perakende, lojistik ve enerji gibi birçok sektöre iletişim danışmanlığı hizmeti veren 5N1PR İletişim Danışmanlığı müşteri portföyünü genişletiyor, Tecde Group bünyesinde faaliyet gösteren elektrik tedarik şirketi Uzenergy’e stratejik iletişim danışmanlığı, kurumsal itibar yönetimi, etkinlik yönetimi, medya ilişkileri, kriz iletişimi ve lider iletişimi alanlarında hizmet verecek.

5 Nisan 2017 Çarşamba

Kenan Kaffar

‘Bilinçli tüketici’ faturayı düşürür

2015 yılında Elektrik Enerjisi Tedarik Lisansı alan Uzenergy Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uzun, “Şu anda sektörde aktif olarak hizmet sağlayan 150 elektrik tedarik şirketinden birisiyiz. Müşteri portföyümüzü genellikle sanayi kuruluşları ve yüksek enerji tüketim hacmine sahip kurumsal firmalar oluşturuyor. Tüketiciler bilinçlendikçe elektrik faturaları da düşecek” dedi.
‘Bilinçli tüketici’ faturayı düşürür
2015 yılında kurulmuş olmalarına rağmen Türkiye’nin tamamına hizmet verebildiklerine vurgu yapan Hüseyin Uzun, “Türkiye’nin tamamına elektrik satışı yapıyoruz. Fatura tutarları ortalama 30 bin TL ile 700 bin TL arasındaki müşteri portföyüne sahibiz. Türkiye’de 8.4 milyon serbest tüketici var. Elektrik tüketiminin yüzde 37.46’sı sanayi kuruluşlarında, yüzde 29.69’u meskenlerde, yüzde 29.46’sı ticarethanelerde, yüzde 2.55’i aydınlatmada ve yüzde 0.84’ü ise tarımsal sulamalarda gerçekleşiyor. Uzenergy olarak özellikle sanayi alanında kullanılan elektrik tüketimine talibiz ve büyüme hedeflerimizi bu alanda gerçekleştireceğiz” dedi.



Kenan Kaffar

Gıda fuarcılığında bölünmüşlük bitiyor

Gıda fuarcılığında bölünmüşlük bitiyor

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin öncülük ettiği ve 20-23 Eylül 2017 tarihleri arasında İstanbul’da düzenleyecek Food İstanbul fuarı için 5 ihracatçı birliği ve bir tanıtım grubu birlikte hareket etme kararı aldı

Eylül ayında düzenlenecek Food İstanbul fuarının Türk gıda sektörünün en büyük uluslararası ticaret platformu olacağını belirten İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, daha fuara 6 ay kalmasına rağmen Ekonomi Bakanlığı’nın yüzde 50 hibe desteği için gerekli olan katılımcı ve metrekare hedefinin aşıldığını belirtti. Mete, “Katılımcı sayısını tutturamazlar fuar alanını dolduramazlar spekülasyonlarını bitirdik” dedi.
Uzun süredir böyle bir fuarı Türkiye’ye kazandırmak için mücadele eden Zekeriya Mete, İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Haydar Gören, İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhsin Çakıcı, İstanbul Su Ürünleri Ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Tuncay Sagun ile Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak’ın da kendileriyle birlikte hareket etme kararı aldıklarını söyledi.
Fuara ilginin fazla olduğunu ifade eden Mete, “Şuanda 200’ün üzerinde yerli firmaya yer satıldı. Yurtdışından da 20’nin üstünde katılımcı firma yer aldı. Şuanda 15 bin metrekarenin üzerinde bir alanı sattık. Ekonomi Bakanlığı’nın destek için belirlediği oranın üzerine çıktık. Bunu daha da artırmayı planlıyoruz. 10’un üzerinde ülkeden yaklaşık 1000’e yakın ithalatçı ve katılımcı hedefliyoruz. Kuru meyvede, su ürünlerinde, fındıkta, hububatta, çikolata şekerlemede, unlu mamullerde ve yağda çok ciddi ithalatçıları ülkemize getirerek katılımcılarla bir araya getirerek ticari heyet yapacağız” dedi.İlk fuar olması hasebiyle yabancı katılımcılara milli katılımda devlet desteği verilmiyor. Bu tür fuarlarda ikinci yıl şartı aranıyor” diyen Zekeriya Mete şöyle konuştu: “Aynı uygulama bizim firmaların yurt dışı fuarlara katılımında da geçerli. Bizim için zor olan ilk yıl. Çok ciddi bir organizasyonu ülkemize kazandırmak için adeta seferber olduk.
Mete şunları söyledi: “Özellikle Avrupa, ABD, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkan Bölgelerinden gelecek olan iş insanlarıyla iletişim ve yeni iş bağlantıları gerçekleştirilecek. Türkiye coğrafi konumu itibariyle birçok ülkeye lojistik üs görevini yapabilecek konumda".
Food İstanbul fuarının yurt dışındaki fuarlara olan ilgiyi azaltarak Türkiye’yi fuar merkezi haline getireceğine dikkat çeken Zekeriya Mete, “Özellikle son 10 yılda önemli bir başarı grafiği sergileyen Türk gıda ve içecek sanayi gayrisafi milli hasıla içerisinde 300 milyar TL’ye yaklaşan payı 40 bine ulaşan işletmesi ve 400 bini aşan çalışanıyla ülkenin en dinamik ve üretken sektörlerinden biri konumunda yer alıyor” dedi.
http://www.karar.com/istanbul/gida-fuarciliginda-bolunmusluk-bitiyor-435174

Kenan Kaffar

Hollanda’yı kapattı Silivri’de üretecek

2014’te İngiliz Essentra’ya satılan Mesan Kilit, Silivri’de ikinci fabrikanın yatırımını tamamladı. 75 ülkeye ihracat yapan firma Essentra’nın Hollanda’daki plastik ekstrüzisyon üretimini de Silivri’ye taşıyor.
Hollanda’yı kapattı Silivri’de üretecek
TÜRKİYE’nin sanayici Küçük ve Orta Boy İşletmeleri (KOBİ) ülkemizi üretim üssü olarak değerlendirmek isteyen yabancı sermayeye de önemli fırsatlar sunuyor. 2014’te İngiliz Essentra’ya satılan Mesan Kilit, halen Malatyalı Mertöz ailesi tarafından yönetiliyor ve Silivri’deki mevcut fabrikanın yanında ikinci bir fabrikanın yatırımını tamamladı. 75 ülkeye ihracat yapan firmanın en büyük ihracat pazarı ise İngiltere oldu. Yeni tesise, Essentra’nın Hollanda’da bulunan büyük bir üretim bandının taşınacağını söyleyen genel müdür Mustafa Mertöz, şöyle konuşuyor:
ÜÇ KUŞAKTIR SANAYİCİYİZ
“Dedemiz Mustafa Bey, kilit ustası zanaatkarmış. Babam Rıdvan Bey’e makine mühendisliği okutmuş. Babam da 1979’da Mesan Kilit’i kurmuş ve mobilya sanayi için kilit imalatına başlamış. 1980’li yıllarda sanayideki hızlı gelişme ile babam, Siemens için elektrik panolarına özel kilitler üretmeye başlamış. Böyle farklı sektörlerdeki küresel markaların kilit ihtiyaçlarını üreten bir sanayici olmuşuz. Endüstriyel kilit üretiminde ilerlemişiz. 1990’lı yıllarda ise artık önemli ölçekte ihracat yapabilen bir sanayici olmuştuk. 2000’li yılların başında toplam satışımızın yüzde 40’ı ihracattan geliyordu. Bugün de sektörümüzde en çok ihracat yapan firmayız.”
Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ise Mesan Kilit’in, özellikle Alman rakipleri çok rahatsız ettiğini belirtiyor ve satış süreciyle sonrasını şöyle özetliyor: “Gücümüz arttıkça her yıl birkaç önemli satın alma ya da ortaklık teklifi geliyordu. Biz satmak istemiyorduk. 2013 sonunda kilit sanayisinde küresel devlerden İngiliz Essentra’dan teklif geldi. Çok ısrarlıydılar. Yeni yatırım sözü de veriyorlardı. Aslında satmamak için yüksek bir fiyat istedim. Ancak karşı taraf ‘kabul’ dedi ve satış gerçekleşti. Şartları da şirketin yönetimini bizim sürdürmemiz oldu. Satıştan sonra ciddi yatırımlar yaptık. Türkiye, Essentra için çok stratejik bir üretim ülkesi haline geldi. 2013’de, 13.500 metrekare kapalı alanda yaklaşık 35 milyon adetlik üretim yapıyorduk, bu sene ön gördüğümüz yaklaşık 60 milyon adetlik üretim. Yeni tesisimiz Haziran ayında devreye girmiş olacak ve kapalı alanımız 35 bin metrekareye çıkacak. 2018 de öngördüğümüz rakam yaklaşık 75 milyon adet. Ciro hedefimiz ise 100-105 milyon lira arası. 2012 ciromuz 50 milyon liraydı. Essentra’nın küresel cirosu 1 milyar sterlin civarında ve yaklaşık 9.000 çalışanı var. Bizim ise 227 kişilik istihdamımız bulunuyor. Yeni yatırımla bir miktar daha artacak.” 
ÜRETİMİ KAPTIK
Mustafa Mertöz, güncel bir gelişme hakkında şu bilgileri aktarıyor: “Yeni tesisimizde bize yaklaşık 10 milyon lira ciro ekleyecek bir ‘yeni üretim’ de olacak. Essentra’nın Hollanda’da bulunan ekstrüzisyon (plastik ürünler) üretimini Silivri’ye getiriyoruz.  Marketlerdeki standart plastik etiketlerin üretimiyle başlayacağız. İlk makineleri getirdik ve test üretimler tamamlandı. Essentra’nın Avrupa’daki bazı üretimlerine de talibiz. İkna edebilirsek başka üretimler de Silivri’ye kayacak. Ülkemizin yurtdışındaki algısı düzeldikçe bu konuda daha hızlı bir yatırım süreci bekliyoruz.”
DİJİTAL KİLİTLER İÇİN AR-GE

ESSENTRA Mesan Genel Müdürü Mustafa Mertöz, kilitte mekanikten elektromekaniğe (dijitale) geçiş yaptıklarını belirtiyor ve şu bilgileri aktarıyor: “Dijitali tüm kilitlere adapte ediyoruz. Keypad’ler, parmak izi ve yüz tanımalar üretiyoruz. Kilit sistemlerinde bir mühendislik firması gibi çalışıyoruz. Sektörümüzdeki ilk Araştırma Geliştirme Merkezini (Ar-Ge) de biz kurduk. Şu anda Ar-Ge‘de 20 personelimiz var. 15 adet yerli ve yabancı faydalı tasarım modeli tescilimiz var. Elektronik kilitler üzerine 2 patent projemiz de devam ediyor. Dünyada olmayan bir sistemi uygulamaya çalışıyoruz. Bizim kilitlerimiz (sistem) hızlı trenlerden uçaklara, bilgisayarlardan otomotive, inşaata kadar çok sayıda sektörde kullanılıyor. Şu anda ürünlerimizin kilogram ihracat değeri 8.2 dolar ki bu sektör ortalamasının üç katı. Hedefimiz 15 doları yakalamak.”


Kenan Kaffar

Rusya'ya deri ihracatı Ocak'ta yüzde 8 arttı


Rusya%E2%80%99ya+deri+ihracat%C4%B1+Ocak%E2%80%99ta+y%C3%BCzde+8+artt%C4%B1

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, Rusya'ya deri ürünleri ihracatının ocak ayında yüzde 8 arttığını belirterek, "Yani ivme çıkışa geçti. Burada Rusya ekonomisine, petrol ve gaz fiyatlarına bağlı düşüşler görüldü ama kriz bana göre geçti." dedi.

Alleather-IDF İstanbul Deri Fuarı, İDMİB Başkanı Şenocak'ın katılımıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde açıldı.
Şenocak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deri ve deri konfeksiyonu sektörünün ciddi bir kriz dönemini atlattığını, Rusya ile ilişkilerin düzelmesinin sektörü yeniden güçlendireceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Rusya'ya ihracatta önceki yıllarda da düşüş var ama geçen yıl büyük düşüş görüldü. 535 milyon dolar olan deri ve deri mamulleri ihracatı 100 milyon dolarlara düştü. Yani 2000 yılından önceki rakamlara düşmüş olduk. Ciddi bir düşüş yaşadık ama son iki ayın rakamlarına bakınca Rusya'ya deri ürünlerinde ihracat ocak ayında yüzde 8 arttı. Yani ivme çıkışa geçti. Burada Rusya ekonomisine, petrol ve gaz fiyatlarına bağlı düşüşler de görüldü ama kriz bana göre geçti."
Rusya'daki Türk firmalarının yaşanan gelişmeler nedeniyle şirketlerini başkalarına devrettiğini, bu firmaların kurumlarını geri almaya başladığını belirten Şenocak, Rusya ile bozulan ilişkilerin bir günde düzelmesini beklemenin doğru olmadığını vurguladı.
Şenocak, şunları kaydetti:
"Rusya'yla ticari ilişkiler yavaş yavaş düzeliyor. Zamanla daha iyi olacağı kanaatindeyim. Diğer yandan ticaretin önünde zaman zaman engeller yine çıkıyor. Mesela Rusya çip uygulaması getirdi. Türkiye'nin hemen hemen yüzde 90'ını karşıladığı yünlü deride bizim karşı karşıya kaldığımız bir uygulama... Çok katı kuralları olan bir uygulama... 30-40 dolara gönderdiğimiz bir ürün 120 dolarlara çıktı. Bu da bir dezavantaj oluşturuyor. Bunu da ilgili paydaşlarla görüştük. Umarız zaman içinde haksız rekabetten kurtulmuş olacağız."
"İhracat kilogram fiyatlarımız 140 dolarlara çıktı"
Mustafa Şenocak, deri konfeksiyonunda Kanada ve Amerika'ya da ihracat yapıldığını ifade ederek, geçen yılı 1,4 milyar dolar ihracatla kapattıklarını bildirdi.
Türk deri sektörünün ürün kalitesini artırdığını belirten Şenocak, "Birçok sıkıntıya rağmen ihracat kilogram fiyatlarımız 140 dolarlara çıktı. Türkiye'nin ihracat ortalama kilogram fiyatı yaklaşık 1,3 dolar. Bizim sektör onun 100 katı fazla katma değerli." ifadelerini kullandı.
Şenocak, Alleather-IDF İstanbul Deri Fuarı'na 15 ülkeden 100 kişilik satın alma heyetinin katıldığını da bildirdi.
 "Rusya'ya ürün satan birçok ülke ve sektör olarak daha kısıtlı bir dairenin içindeyiz"
Türkiye Deri Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ruken Mızraklı da petrol fiyatlarındaki düşüşün Rusya ekonomisini durağanlaştırdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Deri ve deri ürünlerinde en büyük pazar da Rusya… Rusya'nın deri ürünlerini daha fazla alabilmesi için ekonomik gücüne tekrar kavuşması lazım. Petrol fiyatları ancak 70 dolar seviyesine geldiği zaman Rusya ekonomisi bir başa baş noktasına geliyor. Şu anda halkın alım gücü düşük olduğu için tüm sektörlerle beraber deri sektörü de etkileniyor. Avrupa'daki büyük markaların da en büyük müşterileri Ruslar. Dolayısıyla 2015'ten beri Rusya'ya ürün satan birçok ülke ve sektör olarak daha kısıtlı bir dairenin içindeyiz." (AA)
http://www.aksam.com.tr/kobi/rusyaya-deri-ihracati-ocakta-yuzde-8-artti/haber-591757

Kenan Kaffar

Türk şekercisi Rusya pazarında yeniden tanıtım atağına geçti

Türk şekercisi Moskova şehrinde düzenlenen PRODEXPO Gıda, İçecek ve Gıda Hammaddeleri fuarına milli katılım düzenledi.

Türk şekercisi Rusya pazarında yeniden tanıtım atağına geçti
Geçtiğimiz yıl Rusya ile Türkiye arasında yaşanan sıkıntılardan dolayı bu pazarda ciddi bir kayıp yaşayan Türk şekercisi eskisinden daha iyi seviyeye gelen ilişkileri fırsata çevirebilmek için Moskova şehrinde düzenlenen PRODEXPO Gıda, İçecek ve Gıda Hammaddeleri fuarına milli katılım düzenledi.
Rusya’nın Moskova kentinde 6-10 Şubat tarihleri arasında bu yıl 24’üncüsü düzenlenen PRODEXPO Gıda, İçecek ve Gıda Hammaddeleri fuarına, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu milli katılım organizasyonu düzenledi.
Geçtiğimiz yıl Rusya ile Türkiye arasında yaşanan sıkıntılardan dolayı bu pazarda ciddi bir kayıp yaşayan Türk şekercisinin eskisinden daha iyi seviyeye gelen ilişkileri fırsata çevirebilmek için bu fuara katıldığına vurgu yapan Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu “Geçtiğimiz yıl 67 ülkeden 1963 katılımcının iştirak ettiği ve 55 bine yakın kişinin ziyaret ettiği fuarda yaşanan siyasi sıkıntılardan dolayı katılamamıştık. Bugün geldiğimiz noktada ilişkilerimiz eskisine göre çok daha iyi bir seviyede. Bu gelişen ilişkileri fırsata çevirebilmek ve bu pazardan hak ettiğimiz payı alabilmek için PRODEXPO’ya milli katılım organizasyonu gerçekleştirdik ve 2 ayrı holde 19 firma ile yerimizi aldık. Rusya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizi eskisinden daha iyi seviyelere getireceğimizden ve elimizden geleni sonuna kadar sergileyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Bununla da yetinmeyerek önümüzdeki dönemde bu ülkeye yönelik faaliyetlerimizi de yoğunlaştıracağız” dedi.

2017 yılında 100 milyon dolar ihracat

Türk şekercisinin, Rusya ve bölgelerinde ki pazarlarda potansiyelinin altında ihracat yaptığını belirten Kadiroğlu “Şekerli mamuller açısından bir değerlendirme yaparsak; 2015 yılı itibari ile Rusya’nın şekerli mamullerde 2,5 milyar doların üzerinde ithalatı söz konusu. 2016 yılının ilk üç çeyreğinde ise söz konusu ülkenin ithalatı 1,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece Rusya dünyanın en büyük 15’inci ithalatçı ülkesi konumundadır. Buna karşılık 1,2 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke Rusya. Yani sektörde net ithalatçı bir ülkeden bahsediyoruz. İhracatımız açısından çok büyük bir potansiyel olduğuna işaret eden rakamlar bunlar. Nitekim bahsettiğim talihsiz olaylar sonucunda sektörel ihracatımız 2015 yılında neredeyse yarı yarıya azalarak 27,9 milyon dolara kadar gerilemişti. 2016 yılında ise bu ülkeye ihracatımız 8,4 milyon dolara kadar geriledi. Almanya, İtalya, Polonya, Fransa ve Endonezya’nın yüzlerce milyon dolar ihracat gerçekleştirdiği pazarda yüzde 1’lik bir pay dahi alamadık. Ancak siyasi ilişkilerin normalleşmesi ile birlikte Hükümetimizin ekonomik ve ticari ilişkilerde gaza basması sonucunda biz 2014 yılında yakaladığımız 50 milyon dolarlık ihracatı en kısa sürede katlayarak bu ülkeye 2017 yılında 100 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

ŞTG’nin 2017 yılı hedefleri:

25 ülkede fuarlara katılacak
Hedef ülkeler, Uzakdoğu ,Güney Amerika ,Kuzey Amerika
36 ülkeden alım heyeti getirilecek
10 Milyon dolara AR-GE merkezi kurulacak
B2B görüşmeleri ağırlık kazanacak
Dünya şekerleme liginde ilk 10’a girmek
http://www.dunya.com/sektorler/turk-sekercisi-rusya-pazarinda-yeniden-tanitim-atagina-gecti-haberi-348844